- hakaret
зыгъэцIыкIурэ гущыI, гущыIэ дыс
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
hakaret — is., Ar. ḥaḳāret 1) Onur kırma, onura dokunma 2) Küçültücü söz veya davranış Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hakaret etmek hakaret görmek hakaret saymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hakâret — (A.) [ ترﺎﻘﺣ ] aşağılama, hakaret … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
hakaret etmek — bir şeyi veya bir kimseyi aşağılık ve değersiz gösterecek biçimde davranmak Bana hakaret ettiği için davacıyım, efendim. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
hakaret görmek — ağır veya küçültücü davranış görmek, aşağılanmak Hakkı da var, tecavüze uğramayan, hakaret görmeyen kalmıyor. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
hakaret saymak — bir sözü veya davranışı hakaret olarak kabul etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAKARET — Küçüklük. İtibarsızlık. Hor ve hakir görmek. Küçümseme. Küçük görme. Tâzimsizlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAKARET-ÂMİZ — f. Hakaretle karışık. Hakaretle beraber … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEHANE — Hakaret … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tahkire uğramak — hakaret görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıçak yarası geçer (veya onulur), dil yarası geçmez (veya onulmaz) — hakaret, ağır söz vb. gönül kırıcı davranışların hiçbir zaman unutulmayacağını anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
karğış — hakaret, lânet etmek, bed dua, karğamak … Çağatay Osmanlı Sözlük